(F.Alman yetişkin eğitimi hakkında hazırlanan bu rapor, Hilmi Dulkadir,'in 28.11.2003 tarihinde Almanya'da yaptığı araştırmayı içermektedir.)
GENEL BAKIŞ
Federal Almanya Cumhuriyeti, konumu itibariyle yalnızca zengin bir tarihe sahip değildir, aynı zamanda eğitim ve kültür alanında da tüm Avrupa’nın etkilerini görmek mümkündür.
F. Almanya’da son yıllarda iki kültürel ve ekonomik etki kendini göstermektedir. Biri diğer ülkelerde de görüldüğü gibi Amerikan dil ve kültürünün etkisi, ikincisi de nüfus oranı giderek artan yabancılar (özellikle Türkler).
F. Almanya için söylenebilecek bir başka konu da şudur: F.Almanya 90’lı yıllardan itibaren sanayileşmiş toplumdan bilgi ve hizmet toplumuna dönüşüm sürecini yaşıyor. Bu sürecin özellikleri yüksek işsizlik oranı, yapısal krizler ve bölgesel yeniden yapılanmalıdır.
EĞİTİM ALANINDA F:ALMANYA
Almanya’nın federal bir devlet oluşu; özellikle eğitim ve kültür alanında büyük önem taşımaktadır. Çünkü devletin egemenlik hakları bu alanlarda federal hükümetten ziyade eyaletlerin elindedir. Eğitim ve kültür alanlarındaki ortak görev ve hedefler konusundaki koordinasyon, ilgili kurumlar tarafından gerçekleştirilmektedir.
Almanya dokuz yıllık zorunlu eğitimi farklı okul tipleriyle güçlü bir temel eğitimi yanında , farklı yüksek okul tipleri ve geniş bir eğitim sistemine ayrıca devlet okullarıyla , özel eğitim sözleşmesinden oluşan kendine özgü bir meslek eğitimi konseptine sahiptir.
Fakat,0-6 yaş grubu çocuklar göz önüne alındığında, okul öncesi eğitim sistemi yeterince gelişmemiş durumdadır.
Yaygın Eğitim, tüm bu konsept göz önüne alındığında, devletten en az parasal destek alan ve en genç olanıdır. Ama buna rağmen, siyasi olarak program açısından en çok ilgi gören, yaygın eğitim sistemidir.
Hemen her büyük yerleşim biriminde “yüksek halk okulları” (VHS) ile tüm ülkeyi kapsayan, kurumsallaştırılmış bir yaygın eğitim sistemi mevcuttur.
Almanya’da “Halk Eğitimi”ne (Voksbildung) denilmektedir. Ancak “halk” kelimesinin Almanya’da faşizm döneminde suistimal edilmiş olmasından dolayı artık kullanılmamaktadır. İkinci dünya savaşından sonra ” yetişkin eğitimi” ile ”yaygın eğitim” kavramı yaygınlaşmaya başlamıştır. 1971’de Alman Eğitim konseyinin formüle ettiği tanım: ” ..süresi farklı olabilen bir ilk eğitim sürecinin tamamlanmasından sonra örgütlü (düzenli) olarak öğrenmenin devamı veya öğrenmeye yeniden başlanması”dır.
Yasal Boyut
Yetişkin eğitimi Almanya’da kısmen farklı ana amaçlara hizmet eden ve yetişkin eğitiminin bazı alanlarına hiç dokunmayan iç içe geçmiş bir çok yasa ve yönetmelikle düzenlenmektedir.
Bazı eyaletler yetişkin eğitimini eyalet anayasalarına almıştır, mesela Bavyera’da (mad.139)” yetişkin eğitimi, yüksek halk okulları ve kamu desteği alan diğer kuruluşlar aracılığıyla teşfik edilir.” ;Kuzeyren-vestfalya (mad.17) ”yetişkin eğitimi teşvik edilmelidir…”vd.
Eyaletlerin eğitim alanlarındaki egemenlik haklarına rağmen yaygın eğitimi ilgilendiren tüm Fedaral Almanya’da geçerli olan yasa ve yasa benzeri kurallar vardır.
Eyaletler arasında uygulama alanında özdeşlik görülmese de yasalarında geçen temel ilkeler şunlardır.
Düzenli ve yüksek kaliteli çalışmalar takdir edilerek yetişkin eğitiminin kurumsal altyapısının güvenceye alınması ;
Programları kendi başlarına geliştirmek ve personel seçiminde bağımsız olunması;
Toplumun tüm bireylerine ve tüm kesimlerine açık olunması.
Birçok eyalette yetişkin eğitimi yasasına ek olarak-farklı isimler altında –bir eğitim izni yasası çıkarılmıştır. Bu yasa, işçilere maaşlı olarak eğitim programlarına katılma izni tanıyıp genelde yılda bir haftalık bireysel hakkı düzenliyor
Kurumlar
F. Almanya’ da Federal Devlet ve eyaletlerce resmen tanına ve kamu tarafından maddi olarak desteklenen kurumların sayısı 2000’in üzerindedir. Bunlar arasında 1000 yüksek halk okulu, bir o kadar da şirket, işletme, sanayi ve ticaret odası ve ziraat odalarına ait yetişkin eğitimi kurumu var. Bunlara özel ve kar amaçlı kurumları da eklemek gerekiyor.
Büyüklük ve yapısal özelliklerinin yanı sıra yetişkin eğitimindeki kurumların önemleri, bir taşıyıcı kurum sayesinde hukuken ve siyasi bir dayanağa sahip olup olmadıkları ve benzeri kurumlarla birlikte eyalet ya da federal düzeyde birleşerek etkilerini arttırma olanağına sahip olup olmadıklarına da bağlıdır. Bu durum, çıkarlarını hem eyalet düzeyinde (eyalet örgütleri şeklinde) hem de federal düzeyde korumaya çalışan ve hizmetler çoğaltan yüksek halk okulları için de geçerlidir.
(Devlet yalnızca sosyal veya ekonomik nedenlerden dolayı gerekli gördüğü durumlarda yetişkin eğitimi sistemine düzenleyici olarak müdahalede bulunmaktadır.)
Finansman
Yetişkin eğitiminin F. Almanya’daki çoğul yapısına göre finansman da değişik kaynak ve fonlardan sağlamaktadır.
*Devlet (Federal Devlet, eyaletler)ve belediyeler,
*Federal iş kurumu
*Özel ekonomi başlıcalarıdır.
*Kursiyerlerinden alınan ücretler, yüksek halk okulu bütçesinin %40’ına yolun bir oranı oluşturmaktadır.
F.Almanya’da yetişkin eğitiminin önemli bir bölümü, devletin kayda değer bir desteği olmadan gerçekleştirilmektedir.
Kurs katılımcılarından alınan ücretlerle sağlanan gelir sürekli arttığı için bu durum günümüzde bütçenin %40’ını oluşturmaktadır.
Hesef Kitle
İçerik olarak yaygın eğitimin tüm yelpazesini kapsayan yüksek halk okullarının hizmetleri ağırlıklı olarak mesleki eğitimden çok genel eğitimde yoğunlaşmaktadır. Özel ağırlık alanları, dil eğitimi ve kültürel eğitimi kapsayan hizmetlerdir.
F. Almanya’da yaygın eğitim hizmetleri ülkemizde olduğu gibidir; tam günlük kurslardan 2 saatlik konferanslara kadar çok çeşitli şekillerde düzenlenebilmektedir. Haftada bir veya iki saatlik eğitimi kapsayan kurslar; çalışanlar için, akşamları iş saatleri dışında, çalışmayanlar için de gündüz kursları verilmektedir.
Son yıllarda F.Almanya’da hedef gruplarının farklı istek ve ihtiyaçlarına göre farklı hizmet biçimleri gelişmektedir. Bunlar arasında “enformel”, “özyönetimli” ve “kendince organize edilen” öğrenme faaliyetleri sayılabilir.
Katılım
F.Almanya’da yetişkin eğitimine katılım yıllar itibariyle sürekli artış göstermektedir.
Yapılan araştırmalara göre eğitim düzeyi yüksek olan genç insanların diğer nüfus gruplarına göre yaygın eğitime daha çok katıldıkları görülmektedir.
Ayrıca, önceleri erkeklerin çoğunlukla katıldığı gözlenirken giderek kadınların da aynı oranda katılım gösterdikleri belirlenmiştir. Kadınlar eskiye nazaran sadece genel ve siyasi eğitim sunumlarında değil, mesleki yaygın eğitim sunumlarında da oldukça faal bulunmaktadırlar.
Katılımlar daha çok kültür-yaratıcılık, politika-toplum-çevre, sağlık, diller, iş-meslek ve temel eğitim kurs ve uygulamalarına yöneliktir.
Personel
Alman yüksek halk okullarında (halk eğitim merkezlerinde) öğretim görevi, bu işi yan meslek veya serbest meslek olarak yürüten pedagojik elemanlar tarafından yürütülmektedir. Tam kadrolu çalışan pedagojik personel de daha çok planlama işleri ve yenilerde organizatörlük, yöneticilik gibi alanlarda çalışmaktadır.
Yaygın Eğitimde çalışacak öğretmenler için özel bir meslek eğitimi olmadığından Yetişkin Eğitimindeki kadrolu pedagojik işe spesifik kalifikasyona sahip olmayanlar alınmaktadır. Yetişkin Eğitimi için özel öğretim programlarından mezun olanların oranı bugün hala çok düşüktür.
Bilim ve Öğretim
F. Almanya’daki yetişkin eğitimi bilimi son yıllarda yakın disiplinlerdeki bilimsel bulgulardan çok yararlanmıştır. Pedagoji, sosyoloji, dilbilimleri ve son zamanlarda gelişen işletme bilimindeki bilgi ve bulguların, yetişkin eğitimi bilimine teşvik edici etkisi olmuştur.
Federal Almanya’da daha önceleri öğretme-öğrenme süreç analizleri ortaya konulmuş ve halkın Yaygın Eğitime bakışı araştırılmış katılım yapıları incelenmiştir. Yakın zamanda ise uygulamaların geliştirilip iyileştirilmesine yönelik olarak daha küçük araştırma projelerine yoğunlaşılmıştır.
Uluslararası Bağlantılar
YENİ BAKIŞLAR
F. Almanya’da yetişkin eğitimi alanında son 20 yılda sürekli artış gözlenmiştir. Görünüşe göre daha da artacaktır. Bugün yabancı dil, enformatik ve meslek eğitimi alanlarında yetişkin eğitimi ihtiyacı çok yüksektir. Önümüzdeki yıllarda yaygın eğitimde kurumsal yapının yeniden yapılanması ve sunum yelpazesinin yeniden biçimlenmesi beklenmektedir. Kalitenin sağlanması, erişim imkanları, fiyat-kalite ilişkisi gibi konular daha da önemli hale gelecektir.
Öte yandan yaşanan global ve bireysel sorunları çözüm temeli yaratan bir eğitime dönük toplumsal ve bireysel ihtiyaçların artacağı düşünülmektedir. Ayrıca yaygın eğitim alanında farklı vurguların yapılması, pedagojik ve didaktik düzeyde yenileştirilmesi, entegre edilmesi ve geliştirilmesi gerekecektir.
Berlin’de 180 bin kişi yaşıyor, 60 bini Türk. Çifte vatandaşlık hakkı yok.
( Vhs ) Volkshochschule Halk Eğitimi Merkezleri
( Lv ) Landesverband Eyalet Birliği
( Dvv ) Deutscher Volkshochschulverband Halk Eğitim Merkezleri Üst ( çatı ) Birliği
Berlin’de 12 halk yüksek okulu var.
Kurslar 8 kişi ile açılabiliyor, yıllık 8 bin kişi eğitime alınıyor.
Kültürler arası uyumda kanunlar olsa da esas olan bunu insanların kabullenmesidir.
Yabancı öğrencilerin öğrenme kabiliyetleri yüksek, ancak ebeveynler bunun farkında değil.
Yabancılar Almanya’da nüfusun % 8’ine yakındır.
Yüksek öğrenime Almanların % 34’ü katılmaktadır. Bu oran Türklerde % 8’dir. Orta öğrenimde Türklerin % 25’i, Almanların ise % 8’i katılmamıştır. Türklerin % 50’si ilkokul-ortaokul, 8-9. sınıflara kadar okumaktadır.
Türk öğrencilerinin okula ilk başlayanlarda Almanca bilenlerin sayısı oldukça azdır. Zira, anneler evde Türkçe konuşmaktadır.
Türk aileler; aile içi eğitimle okul eğitimini ayrı tutuyorlar, birbirine zıt gibi görüyorlar.
Aile içi eğitim + okul eğitimini birleştirmek lazım. Ancak ( anneler ) aileler buna hazır değil.
Türk erkekler; çokça Türkiye’den evleniyor. Eşleri de gelince kendi grupları arasında kalıyorlar.
Şu anda Almanya’da çocuklar okula başlamadan önce, Almanca’yı öğrenmeleri yönünde çaba sarf edilmelidir.
Kurslar paralıdır. Sadece; geliri olmayan yabancı uyruklu kadın ve 25 yaş altı gençler için okuma-yazma kursları ücretsizdir.
1 milyon Alman; okuma yazma bilmiyor.
Kurslarda işsiz olanlar ( işsizlik aylığı alanlar) ,öğrenciler, meslek eğitimi alanlar ile orduda görevliler ücretlerin yarısını ödemektedirler.
Aydınlanma, insanın kendi sorumlu olduğu reşitsizliğinden kurtulmasıdır. Reşitsizlik, kendi aklına başka birinin önderliği olmadan kullanamama yeteneksizliğidir. Reşitsizliğin nedeni insanın akıl eksikliğinde değil de aklın başka bir aklın önderliğini kullanma cesaretsizliğinde yatarsa, o zaman o suç insanın kendisine ait olur (İmmanuel Kant 1784) .
Yetişkin eğitimi sistemi,bu sistemin nasıl organize ve idare edildiği, yasal dayanak ve finansmanın, katılımcılar ve sistemin içeriği ile ilgili sorular.
Almanya’da 2 milyonun üstünde Türk yaşamaktadır.